03-11-2012, 05:57
Turgut Özal’dan alınan örnekler üzerinde yapılan ilk inceleme sonuçları, gündeme bomba gibi düşecek.
Ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dan alınan örnekler üzerinde yapılan ilk incelemede, zehirlenme bulgularına rastlanıldığı öne sürüldü. Çok konuşulacak rapora Bugün gazetesi ulaştı.
Habere göre Özal'ın vücudunda yüksek miktarda etkili bir zehir olan striknin kreatin maddesi belirlendi.
ÖZAL'I HANGİ MADDE ZEHİRLEDİ?
ÖZAL'IN MEZARI AÇILMIŞ CENAZESİNDEN ÖRNEKLER ALINMIŞTI
Turgut Özal'ın mezarı ölümünden yıllar sonra açılmış ve Adli Tıp uzmanları cenazeden örnekler almıştı. Özal'ın ölümündeki şüpheyi araştırmak için 19 yıl sonra otopsi yapılmıştı.
TURGUT ÖZAL'IN NAAŞI NİYE ÇÜRÜMEDİ?
Turgut Özal'ın mezarı açıldığında bilim adamları şaşkına dönmüştü. Zira onca yıla rağmen Özal'ın cenazesi mucizevi bir şekilde bozulmadan kalmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anıt mezarı geçtiğimiz ay açılmıştı. Turgut Özal’ın naaşından alınan örnekler Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Numuneler uzmanlar tarafından incelendi.
Bugün gazetesi merakla beklenen yer alan Özal'ın otopsi raporunun ayrıntılarını manşetinden duyurdu..
ZEHİR ÇIKTI
İddiaya göre; Özal'ın vücudunda yüksek miktarda etkili zehir kalıntılarına ulaşıldı. Adli Tıp uzmanları, “striknin keratin” adlı maddenin etkili bir zehir olduğunu vurguladı. Haberde o maddenin yasaklılar listesinde olduğu ve fare ve köpeklerin öldürülmesinde kullanıldığı yazılı.
Gazete haberinde göre; zehirli maddenin Turgut Özal'ın yiyecek ya da içeceğine karıştırılmış olabileceği belirtiliyor.
GÖVDESİNİN ÇÜRÜMEMESİ ARAŞTIRMAYI KOLAYLAŞTIRDI MI?
Kafası ve belden aşağısı kemikleşen ve iskelet haline dönüşen Özal’ın gövdesinin zarar görmemesi uzmanları ve savcıları şaşırtmıştı. Gövdedeki iç organlardan bağırsak ve böbrek gibi bazı organların da sağlam olduğu belirtilirken, biraz siyahlaşan gövdedeki organların sağlam olması nedeniyle herhangi bir zehirlenme olması halinde bunun tespitinin yapılabileceği kaydedildi.
Özal'ın kabrinin açılmasına giden sürec, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) Özal'ın ölümünü şüpheli bulduğunu belirten raporunu açıklamasıyla başlamıştı.
ÖLÜM NEDENİ BELİRLENMEDİ
Raporda, Özal'a ölümünden sonra otopsi yapılmamış olması "akıl tutulması" olarak tanımlanmıştı. İşte rapordan bazı bölümler:
"Görevi başında ve ani şekilde ölen bir Cumhurbaşkanı'nın ölümü her zaman 'şüpheli' bir ölümdür. Bu itibarla ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla herhangi bir otopsi ve/veya köşk yerleşkesinde delil tespiti benzeri işlemlerin yapılmamış olması tam anlamıyla 'akıl tutulması' ile izah edilebilecek bir durumdur."
KAYIT VE TESPİT YOK
"Başyaverliğin sorumluluğunda, tutulan ceride defterinin beklenen amaca hizmet etmekten uzak olduğu, daha önce görev yapan cumhurbaşkanları döneminde tutulan ceride defterlerindeki kayıtlar ile karşılaştırıldığında, defterin sol tarafında yer alan özel meşguliyetlere ilişkin bölümüne, hiç bir bilginin dercedilmediği, ceride defterinde merhum cumhurbaşkanının vefat ettiği günün sabahı rahatsızlanması anına kadar geçen süreye ilişkin herhangi bir kaydın ve tespitin bulunmadığı görülmüştür."
Ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dan alınan örnekler üzerinde yapılan ilk incelemede, zehirlenme bulgularına rastlanıldığı öne sürüldü. Çok konuşulacak rapora Bugün gazetesi ulaştı.
Habere göre Özal'ın vücudunda yüksek miktarda etkili bir zehir olan striknin kreatin maddesi belirlendi.
ÖZAL'I HANGİ MADDE ZEHİRLEDİ?
ÖZAL'IN MEZARI AÇILMIŞ CENAZESİNDEN ÖRNEKLER ALINMIŞTI
Turgut Özal'ın mezarı ölümünden yıllar sonra açılmış ve Adli Tıp uzmanları cenazeden örnekler almıştı. Özal'ın ölümündeki şüpheyi araştırmak için 19 yıl sonra otopsi yapılmıştı.
TURGUT ÖZAL'IN NAAŞI NİYE ÇÜRÜMEDİ?
Turgut Özal'ın mezarı açıldığında bilim adamları şaşkına dönmüştü. Zira onca yıla rağmen Özal'ın cenazesi mucizevi bir şekilde bozulmadan kalmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anıt mezarı geçtiğimiz ay açılmıştı. Turgut Özal’ın naaşından alınan örnekler Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Numuneler uzmanlar tarafından incelendi.
Bugün gazetesi merakla beklenen yer alan Özal'ın otopsi raporunun ayrıntılarını manşetinden duyurdu..
ZEHİR ÇIKTI
İddiaya göre; Özal'ın vücudunda yüksek miktarda etkili zehir kalıntılarına ulaşıldı. Adli Tıp uzmanları, “striknin keratin” adlı maddenin etkili bir zehir olduğunu vurguladı. Haberde o maddenin yasaklılar listesinde olduğu ve fare ve köpeklerin öldürülmesinde kullanıldığı yazılı.
Gazete haberinde göre; zehirli maddenin Turgut Özal'ın yiyecek ya da içeceğine karıştırılmış olabileceği belirtiliyor.
GÖVDESİNİN ÇÜRÜMEMESİ ARAŞTIRMAYI KOLAYLAŞTIRDI MI?
Kafası ve belden aşağısı kemikleşen ve iskelet haline dönüşen Özal’ın gövdesinin zarar görmemesi uzmanları ve savcıları şaşırtmıştı. Gövdedeki iç organlardan bağırsak ve böbrek gibi bazı organların da sağlam olduğu belirtilirken, biraz siyahlaşan gövdedeki organların sağlam olması nedeniyle herhangi bir zehirlenme olması halinde bunun tespitinin yapılabileceği kaydedildi.
Özal'ın kabrinin açılmasına giden sürec, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) Özal'ın ölümünü şüpheli bulduğunu belirten raporunu açıklamasıyla başlamıştı.
ÖLÜM NEDENİ BELİRLENMEDİ
Raporda, Özal'a ölümünden sonra otopsi yapılmamış olması "akıl tutulması" olarak tanımlanmıştı. İşte rapordan bazı bölümler:
"Görevi başında ve ani şekilde ölen bir Cumhurbaşkanı'nın ölümü her zaman 'şüpheli' bir ölümdür. Bu itibarla ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla herhangi bir otopsi ve/veya köşk yerleşkesinde delil tespiti benzeri işlemlerin yapılmamış olması tam anlamıyla 'akıl tutulması' ile izah edilebilecek bir durumdur."
KAYIT VE TESPİT YOK
"Başyaverliğin sorumluluğunda, tutulan ceride defterinin beklenen amaca hizmet etmekten uzak olduğu, daha önce görev yapan cumhurbaşkanları döneminde tutulan ceride defterlerindeki kayıtlar ile karşılaştırıldığında, defterin sol tarafında yer alan özel meşguliyetlere ilişkin bölümüne, hiç bir bilginin dercedilmediği, ceride defterinde merhum cumhurbaşkanının vefat ettiği günün sabahı rahatsızlanması anına kadar geçen süreye ilişkin herhangi bir kaydın ve tespitin bulunmadığı görülmüştür."