05-07-2012, 20:14
Ergenekon davasında tutuklu sanıklar ile avukatları, 3. yargı paketi olarak bilinen yeni yasal düzenleme gereği tahliye talebinde bulundular. İlker Başbuğ ve Hurşit Tolon'ın avukatı İlkay Sezer, müvekkilleri için tahliye talebinde bulunurken taleplerinin kabul edilmemesi durumunda Başbuğ ve Tolon'un sosyal statü ve durumlarına uygun bir adli kontrol sistemi uygulanmasını istedi.
Tahliye talebine ilişkin söz alan tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay, "TBMM'de kabul edilen yasanın, 3. Yargı Paketi'nin gerekçeleriyle birlikte okunmasını talep ediyorum. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül, HSYK üyesi İbrahim Okur haziran ayı içerisinde heyetinizle ilgili açıklamalarda bulundu. Biz bu açıklamaları yapsaydık duruşmadan atar, hakkımızda suç duyurusunda bulunurdunuz. İddianame ekleriyle birlikte 5 milyon sayfa sürüyor. Bizi kaç asır yargılayacaksınız?" diye sordu. Başkan Hüsnü Çalmuk, Balbay'ın bu sözleri üzerine "Çok hızlı" dedi. Balbay'ın "Uğrunda ölürüm diyorsunuz" şeklindeki sitemi üzerine Başkan Çalmuk "65 yaşına kadar vaktimiz var." dedi. Balbay, sözlerini tahliye talebinde bulunarak tamamladı.
Gerekli değişikliklerin dikkate alınması gerektiğini belirten Tuncay Özkan ise, 4 yıllık tutukluluğunun bitirilerek tahliyesini istedi. Daha sonra söz alan sanık Bedirhan Şinal, "Hakkımda 49 yıl isteniyor molotof attığım için. Keşke adam öldürseydim, İlhan Selçuk'u öldürseydim bu kadar istenmezdi. Tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Sanık Tuncay Özkan da "TBMM'sinin açtığı kapıdan beyaz güvercini salmak istemiyorsanız bu sizin sorumluluğunuz." diye konuşarak tahliyesini talep etti. Şinal'ın ardından aralarından Doğu Perinçek, Kemal Kerinçsiz, Dursun Çiçek, Mehmet Fikri Karadağ'ın da bulunduğu bazı sanıklar söz alarak tahliyelerini talep etti. Son taleplerin ardından 35 sanığın tahliye talebi mahkemeye ulaşmış oldu.
Daha sonra mahkeme heyeti sanık avukatlarına söz verdi. Sanık Sedat Peker'in avukatı Mehmet Doğurgan, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Daha sonra söz alan Hurşit Tolon ve İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, "Sayın Başbuğ'un tahliyesini talep ediyoruz. Mahkeme aksini düşünüyorsa sosyal statü ve konumlarına uygun bir adli kontrol sistemi uygulanarak serbest bırakılmasını istiyoruz. Hurşit Tolon'un tutuksuz yargılandığı sürede davaları nasıl takip ettiğini biliyorsunuz. Tahliyenin aksi halinde adli kontrol uygulanmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer İşçi Partili sanıkların avukatı olan Osman Aydın Şahin de "Elinizi kolunuzu bağlayan 3 yıl sınır şartı vardı. Bu zorunluluk ortadan kalktı. Yasa koyucu, adli kontrol sistemlerinin uygulanmasını özendirici bir sisteme yönlendiriyor mahkemeleri. Bu nedenle yeni yasal düzenleme gereği müvekkillerimin tahliyeleri yönünde karar verilmesini talep ediyorum." diye konuştu.
Sanık ve avukatlarının adli tahliye taleplerini tamamlamasından sonra Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk duruşmayı yarına ertelediğini açıkladı.
Öte yandan Balyoz davasında aralarında Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun da bulunduğu 15 sanığın avukatı Ziya Kara, yeni yasal düzenleme kapsamında müvekkillerinin tahliyesini istedi. Ziya Kara, tahliye talebi içeren dilekçesini, Silivri cezaevi içinde bulunan küçük duruşma salonu içindeki İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi kalemine verdi. Kara ayrıca diyekçesini UYAP sistemi üzerinden mahkemeye gönderdi
Tahliye talebine ilişkin söz alan tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay, "TBMM'de kabul edilen yasanın, 3. Yargı Paketi'nin gerekçeleriyle birlikte okunmasını talep ediyorum. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül, HSYK üyesi İbrahim Okur haziran ayı içerisinde heyetinizle ilgili açıklamalarda bulundu. Biz bu açıklamaları yapsaydık duruşmadan atar, hakkımızda suç duyurusunda bulunurdunuz. İddianame ekleriyle birlikte 5 milyon sayfa sürüyor. Bizi kaç asır yargılayacaksınız?" diye sordu. Başkan Hüsnü Çalmuk, Balbay'ın bu sözleri üzerine "Çok hızlı" dedi. Balbay'ın "Uğrunda ölürüm diyorsunuz" şeklindeki sitemi üzerine Başkan Çalmuk "65 yaşına kadar vaktimiz var." dedi. Balbay, sözlerini tahliye talebinde bulunarak tamamladı.
Gerekli değişikliklerin dikkate alınması gerektiğini belirten Tuncay Özkan ise, 4 yıllık tutukluluğunun bitirilerek tahliyesini istedi. Daha sonra söz alan sanık Bedirhan Şinal, "Hakkımda 49 yıl isteniyor molotof attığım için. Keşke adam öldürseydim, İlhan Selçuk'u öldürseydim bu kadar istenmezdi. Tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Sanık Tuncay Özkan da "TBMM'sinin açtığı kapıdan beyaz güvercini salmak istemiyorsanız bu sizin sorumluluğunuz." diye konuşarak tahliyesini talep etti. Şinal'ın ardından aralarından Doğu Perinçek, Kemal Kerinçsiz, Dursun Çiçek, Mehmet Fikri Karadağ'ın da bulunduğu bazı sanıklar söz alarak tahliyelerini talep etti. Son taleplerin ardından 35 sanığın tahliye talebi mahkemeye ulaşmış oldu.
Daha sonra mahkeme heyeti sanık avukatlarına söz verdi. Sanık Sedat Peker'in avukatı Mehmet Doğurgan, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Daha sonra söz alan Hurşit Tolon ve İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, "Sayın Başbuğ'un tahliyesini talep ediyoruz. Mahkeme aksini düşünüyorsa sosyal statü ve konumlarına uygun bir adli kontrol sistemi uygulanarak serbest bırakılmasını istiyoruz. Hurşit Tolon'un tutuksuz yargılandığı sürede davaları nasıl takip ettiğini biliyorsunuz. Tahliyenin aksi halinde adli kontrol uygulanmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer İşçi Partili sanıkların avukatı olan Osman Aydın Şahin de "Elinizi kolunuzu bağlayan 3 yıl sınır şartı vardı. Bu zorunluluk ortadan kalktı. Yasa koyucu, adli kontrol sistemlerinin uygulanmasını özendirici bir sisteme yönlendiriyor mahkemeleri. Bu nedenle yeni yasal düzenleme gereği müvekkillerimin tahliyeleri yönünde karar verilmesini talep ediyorum." diye konuştu.
Sanık ve avukatlarının adli tahliye taleplerini tamamlamasından sonra Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk duruşmayı yarına ertelediğini açıkladı.
Öte yandan Balyoz davasında aralarında Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun da bulunduğu 15 sanığın avukatı Ziya Kara, yeni yasal düzenleme kapsamında müvekkillerinin tahliyesini istedi. Ziya Kara, tahliye talebi içeren dilekçesini, Silivri cezaevi içinde bulunan küçük duruşma salonu içindeki İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi kalemine verdi. Kara ayrıca diyekçesini UYAP sistemi üzerinden mahkemeye gönderdi