29-06-2012, 18:11
Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir, "Türkiye'yi içine almayan bir Avrupa Birliği dünya sahnesinde de bu coğrafyada da etkili bir güç olma imkanına asla kavuşamayacak" dedi.
Cangir, Muğla İskender Alper Konakaltı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Muğla Avrupa Birliği Yolunda Elele" projesinin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 21. yüzyılda çok yönlü politika izlerken, Avrupa Birliği sürecinin temel ekseni olmaya devam ettiğini söyledi.
Avrupa Birliği sürecinin, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi alanda çok daha uzun zamanda kat edeceği mesafeyi daha kısa zamanda katetmesini sağladığını vurgulayan Cangir, "Belki 40 yılda gerçekleştireceğimiz reformları Avrupa Birliği'nin sağladığı ivmeyle 10 yılda gerçekleştirmeye muvaffak olduk. Bu 10 yıllık süreçte ifade, basın yayın örgütlenme özgürlüğünden ayrımcılıkla ve yolsuzlukla mücadeleye, kadın, çocuk, engelli azınlık haklarından, tüketicinin korunması ile bilgi edinme hakkına kadar sayısız alanda düzenlemeler gerçekleştirildi" diye konuştu.
Cangir, 27 üyesi ve yaklaşık 500 milyon nüfusu olan Avrupa Birliği'nin dünya milli gelirinin üçte birini teşkil eden önemli bir güç olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin dış ticaretinin yarısını Avrupa Birliği'ne üye ülkelerde gerçekleştirdiğini anlatan Cangir, Türkiye'deki yabancı sermayenin çok büyük bölümünün AB'ye üye ülkelerden olduğunu, Türkiye'nin ekonomik olarak AB'ye entegre bir durumda olduğunu belirtti.
-"Türkiye AB içinde güçlü bir şekilde yer alır"-
Mehmet Cangir, Türkiye'ye gelen yabancı sermaye yatırımının özellikle 2005'te katılım müzakerelerine başladıktan sonra kat kat arttığını, bu durumun ekonomiye önemli ivme kazandırdığını dile getirdi.
Cangir, Avrupa Birliği sürecine büyük bir özgüven içerisinde yaklaşıldığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bunun sonucu olarak Avrupa Birliği'nden muhataplarımıza, 'Avrupa Birliği eğer küresel bir güç olmak istiyorsa Türkiye'yi de içine almak zorunda' diyoruz. Çünkü Türkiye'yi içine almayan bir Avrupa Birliği dünya sahnesinde de bu coğrafyada da etkili bir güç olma imkanına asla kavuşamayacak. Biz Avrupa Birliği'ne üye olduğumuzda sıradan bir üye olmayacağız. Yaklaşık 100'e yakın Türk milletvekilinin Avrupa Parlamentosu'nda oturduğunu düşünelim. Bu çok önemli bir sayı. Yaklaşık 750 milletvekili olan yerde 100'e yakın milletvekilimizin olması gerçekten çok önemli bir olay."
Mehmet Cangir, "Avrupa'da Türkiye'nin üyeliğine dirençli olunması, bizim sıradan bir üye olmayacak olmamızda yatıyor. Biz üye olduğumuz takdirde Avrupa Birliği'nin karar organlarında güçlü bir şekilde yer alan ve Avrupa Birliği'nin kararlarını etkileyen bir güce sahip olacağız. Bu nedenle Avrupa Birliği sürecinin bizim için önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Koordinasyon Merkezi'nde görevli proje uzmanı Birgül Ay ise Muğla Valiliği ile Avrupa Birliği Bakanlığı arasında 30 Nisan'da imzalanan protokolle "Muğla Avrupa Birliği Yolunda Elele" projesinin faaliyete geçtiğini söyledi.
Projenin toplam bütçesinin 32 bin 319 lira olduğunu bildiren Ay, Avrupa Bakanlığı'nın projenin 9 bin lirasını hibe olarak karşıladığını, geriye kalan eş finansman tutarı olan 23 bin 319 lirasını ise proje ortaklarından Muğla İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği, Güney Ege Kalkınma Ajansı ve Muğla Ticaret ve Sanayi Odası tarafından karşılandığını kaydetti.
Toplantıya, Muğla Valisi Fatih Şahin, Belediye Başkanı Osman Gürün, Jandarma Komutanı Kurmay Albay Fevzi Kurşun, Emniyet Müdür Kadir Ay, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş ile daire müdürleri katıldı.
Toplantının ardından "Hayat Boyu Öğrenme ve Gençlik Projesi Hazı