Premiumcuyuz - Ücretsiz Premium Hesaplar

Tam Versiyon: Kılıçdaroğlu'ndan Suriye Krizi Yorumu
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
[Resim: kilicdaroglu-ucak-krizini-degerlendirdi-...01_300.jpg]

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk televizyonunda gazetecilerin sorularını cevapladı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk televizyonunda gazetecilerin sorularını cevapladı.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun cevaplarından satırbaşları:

Ben hiçbir zaman komşularımızla savaş edelim demedim. Bu ülkenin dış politikası, blöf üzerine kurulu.

"BAŞBAKAN BİLGİ VERDİ, ÖNERİNİZ VAR MI?, DİYE SORMADI"

Sayın Başbakan sadece bilgi sundu, öneriniz var mı, diye sormadı. Orada yeni öğrendiğimiz bir şey hangi sahada hangi dakikada uçağımız neredeydi, bu noktada vuruldu. Sadece bazı telsiz seslerinin olduğu belirtildi. O da bize dinletilmedi. Sayın Davutoğlu Kıbrıs'ta bir İngiliz üssü olduğunu ve onlardan da yardım istendiğini söyledi. Sayın Başbakan bir bot fotoğrafı gösterdi, bize bir postal fotoğrafı gösterildi. Diğer 3 postalın fotoğrafını görmedik. Bulunan bot sayısının 4'e yükseldiği söylendi. Eğer pilot kabinindeki koltuklar uçaktan fırlayıp ayrılıyorsa onun çakardığı bir ses var. Onu mutlaka radar tesbit eder. Bunu o zaman ne radar ve başka bir tesbit eder. Kokpitte bir maddenin eridiği ve o maddenin de füzeyle erimiş olabileceği söylendi.

"BEN BAŞBAKAN OLSAYDIM BÖYLE OLMAZDI"


Ben Başbakan olsaydım böyle bir tabloya asla izin vermezdik. Böyle bir dış politikamız olmazdı. Bir ülkeyle böyle diplomatik ilişkiler kurulmaz. Batı'nın taşeronluğunu yapıyorsunuz, dedim. Kendimize özgü dış politika oluşturmadık ki; buna kızın diyorlar, kızıyoruz, bununla konuş diyorlar, konuşuyoruz. Bunlar da kayıtlı şeyler. Türkiye'ye oyun kurucu diyorlarmış; hangi oyunu kurdunuz?
Güç diyoruz, hangi güç? Türkiye gerçekten güçmü bir ülke ama öyle bir politika izlediniz ki her gelenin tokat attığı bir ülke olduk. Kıbrıs horozlanır, Esed horozlanır, Ermenistan horozlanır. Ne laf ettik de geçerli oldu; anlatın bana.

Konuşmam, bazılarını rahatsız edebilir ama gerçekleri bilelim. Eğer bir Başbakan bunu yapıyorsa dönüp kendisini sorgulaması lazım. Şimdi siz Esad'ın elini öyle güçlendirdiniz ki... Hani belasını arayan adam derler, geldiğimiz yaşadığımız nokta bu.

"BAŞBAKAN'IN KONUŞMASI, ÇARESİZLİK İFADESİYDİ"

Öyle laflar ettiler ki yani "Suriye elini kaldırsa savaş ilan edeceğiz" dediler. Sayın Başbakan; sen şunu, şunu yaparım, dedin. Bakın; Başbakan'ın dün grupta yaptığı konuşma neydi? Bütün dünya izledi, ne oldu orada? Bir çaresizlik ifade ediliyor orada. NATO ne yapacak orada? NATO'ya üye olmasaydık bile NATO aynı şeyi konuşacaktı.

"ESED GİTSE KİM GELECEK?"

Esed'in kendi ülkesinde demokrasi ve özgürlüklerden yana bir politika izlemediğini hepimiz biliyoruz. Ama unutmamamız gereken, Ortadoğu'nun denklemidir. Suriye tak başına Suriye değildir. Bu denklemde Rusya var. Esed gitsin, diyorsunuz; kim gelecek? Arap baharının yaşadığı hangi ülkeye demokrasi geldi? Bir Fransız gazeteci, 1789 Fransız devriminin bile hala oturmadığını söyler.

"BÜYÜKELÇİLİĞİN KAPANMASI BENCE YANLIŞ"

Suriye ile diplomatik kanalların açık olması gerekirdi. Büyükelçilik kapandı; bence yanlıştı.

Biz Arap baharı ile ilgili bir toplantı düzenledik. Muhalifler de geldi, rejim destekçisi de geldi. Söylediğimiz şu; bir ülkenin iç işlerine burnumuzu sokmayalım. Biz oraya iki kez heyet gönderdik. Doğruyu yanlışı görmek istedik. Oradan gelen haberler her zaman sağlıklı olmayabiliyor. Savaş mı açalım yani? Birleşmiş Milletler girer devreye. Biz itiraz mı ettik buna?

"HÜKÜMET VURACAKSA MECLİS'TEN İZİN ALMALI"

Sınırda askeri haraketlilik olursu uyarısız vururuz, denildi. Hangi gerekçeyle alındığı önemli. Savaş açma yetkisi Meclis'e ait. Hükümetin gerçekten öyle bir düşüncesi varsa Meclis'ten tezkere ile izin istemesi lazım.

Türkiye'nin ulusal çıkarlarının gerektirdiği her karara destek veririz. Ama bunu yaparken bizi bu noktaya kim, nasıl getirdi, demezsek olmaz. Bir gerçeğin altını çiziyoruz. Savaş girmeyi, Türkiye'nin bir bataklığa girmesini istemeyiz.

"BİR KARIŞIKLIK BEKLEMİYORUZ"

Bu andan sonra bir karışıklık beklemiyorum. Türkiye uluslararası hukuk bağlamında ciddi bir mücadele verirse sonuç alabilir. Suriye'nin özür dilemesi lazım; resmen, Türk halkından. Uluslararası hukukun gerektirdiği tazminatı ödemesi lazım. O zaman biz de bunu kabul edebiliriz.

KEMALİST SİSTEM VE BAAS REJİMİ İLİŞKİSİ


Kemalizmle Baas sistemini bir tutanlar ve CHP'yu bu yönden eleştirenler önce Kemalizm'i bilsinler; eminim ikisini de bilmiyolar. İkisini bir kefeye koymak, cehalettir. Biz hiçbir zaman, hiçbir ortamda Beşar Esed'i savunmadık. Biz sadece izlediğimiz dış politikanın yanlış olduğunu söyledik.

"KÜRTÇE EĞİTİMİ UYGUN GÖRMÜYORUZ"

Daha önce defalarca söyledik. Öğrenim; tamam ama eğitimde Kürtçe'yu ulgun bulmuyoruz. Anayasa'da zaten vatandaşlık tanımı var, tartışılır. Biz bunun içini bilinçli olarak doldurmadık, öneri getirmedik. Başka partiler dayatma olarak algılamasın diye. 35 yıllık derinliği olan bir sorun bu. Bir masanını etrafında oturup konuşmadan olmaz.