Premiumcuyuz - Ücretsiz Premium Hesaplar

Tam Versiyon: The Elder Scrolls V: Skyrim
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sekiz cihanda adaletsizlik yerini aldığında,
Küstahlık kulesi yükselip, Zaman yeniden şekillendiğinde,
Üç kez kutsanmış olan düşüp, Kızıl Kule titrediğinde,
Ejderdoğan Efendi tahtını kaybedip, Beyaz Kule yıkıldığında,
Kralsız kalıp, kan kaybettiğinde
Dünya yutan uyanacak ve Çark; Ejderdoğanların Sonuncusu için dönecek.

The Elder Scrolls IV: Oblivion hayatımın tam 182 saatine mal olmuştu ki bu sadece oyunun içinde geçirdiğim vakitti. Hayatımın 1.5 yılına ise Oblivion'un içindeki kitapların çevirisini yapmak ve organize etmekle geçirmiştim. Oblivion benim için bir yaşam biçimi olmuştu neredeyse. Sevgilimden, kardeşimden ve arkadaşlarımdan daha çok zaman geçiriyordum. Kim ne derse desin, mutluydum ve Oblivion'u iliklerime kadar yaşamıştım. Ve Bethesda yine yapacağını yaptı. The Elder Scrolls V: Skyrim geldi. Elveda hayat, merhaba Skyrim.

[Resim: i1.jpg]

Bir Ejder Gördüm Sanki!

Skyrim yine her Elder Scrolls oyununda olduğu gibi sizi bir mahkum olarak başlatıyor oyuna. Bir arabada diğer başka mahkumlarla birlikte idam edilmeye doğru götürülüyorsunuz. Aslında isminiz idam listesinde yok ama bir şekilde sizi de "gelmişken boş göndermeyelim" diye yatırıveriyorlar celladın koca baltasının ağzına. Tam o sırada inanılmaz bir çığlık geliyor ve... Kurtuluyorsunuz (bu kurtulma anını anlatmayacağım, yaşamak lazım). Şehirden kaçmak için yine dehlizleri kullanıyoruz, yine her Elder Scrolls oyununda olduğu. Birkaç kişiyle savaştıktan sonra (dövüş sistemine daha sonra değineceğim) kapı açılıyor ve Skyrim'in uçsuz bucaksız karlı dağları sizi soğuk da olsa kollarına alıyor hiç bırakmamacasına.


[Resim: i2.jpg]

Şöyle bir durup etrafıma bakınıyorum. Oblivion'dan sonra sizi öyle şok edecek grafikleri yok Skyrim'in. Ama yine de fazlasıyla etkileyici ve yine her zaman ki gibi doğal. Doğayı o kadar güzel yapmışlar ki ormanda bir kayanın üzerine oturup bekleyin ve yaşamın gözlerinizin önünden akmasını bekleyin. Az ötede bir ırmak akıyor ve bir bakmışsınız yaşlı bir ala geyik gelmiş yorgun bedenini dinlendiriyor. Susamış ruhuna can katıyor soğuk pınar sularında. Hadi durmayın, çıkarın okunuzu ve vurun onu… vurabilirseniz tabi. Biraz ilerliyorsunuz yamaç yukarı bir tavşan fırlıyor ayaklarınızın dibinden. "Kaçma len, gel buraya" diye takılıyorsunuz ama o çoktan okunuzla vuramayacağınız mesafeye doğru yol aldı bile. Güneş batıyor ve yıldızlar çarşaf çarşaf sarılıyor güzeller güzeli esmer gökyüzüne ve Skyrim hiçbir şey yapmasanız dahi sizi grafiklerinin müthiş kaplamalarıyla değil doğallığıyla vuruyor. Şehirler eskisinden daha canlı, daha doğal. Kendi günlük işleriyle uğraşanlar, ayık kalmamak için elinden geleni yapan sarhoşlar ve çoktan büyümüş de küçülmüş çocuklar. Her ne kadar çocukların tiplerinin hepsi aynı olsa da Daggerfall'dan sonra ilk kez çocuklarla karşılaşmak güzel. Genel halk için bu kez iyi çalışmış Bethesda. Artık birbirleri arasında daha mantıklı konuşmalar yapıyorlar. Duyguları yüz ifadelerine doğrudan yansıyor. Bu yansımayı en etkili olarak bir kadını kandırıp cellatlarına teslim ettiğimde yaşadım. Kadıncağızın yaşadığı hayal kırıklığı doğrudan yüzüne yansımıştı. Üzüldüm bak şimdi.
Tesekkürler
Rica Ederim
17 sedir pc oyunları oynadım, şimdiye kadar beni etkileyen 4 tane oyun oldu, bunlardan biride elder skyrim dir.
Tam bir grafik harikası. Oyunu tam çözemesemde yinede tattım :D